Dijital Kamera Alırken Dikkat Etmeniz Gerekenler

Eşe dosta arkadaşına defalarca " Cuma akşamki fotoğrafları mail atsana " demekten utanmaya başladıysan yada cep telefonundan çektiğin fotoğrafların kalitesi seni tatmin etmiyorsa , senin de bir dijital kamera alma zamanın geldi demektir. Bize danışmazsan ürkek bir ceylan gibi ne yapacağını bilemez vaziyette kaldığını bildiğimizden, bundan sonra cuma günü çekilen fotoğrafları yollayanın sen olman için Teknoportal olarak elimizden gelen yardımı yapmaya gayret edeceğiz.

Biliyoruz, bir yandan tezgâhtarlar teknik mambo jambolar ile aklını karıştırıyor, bir yandan 100 dolardan 1000 dolara giden amatör makine fiyatları arasındaki farkı anlayamıyorsun. Ne alacağını bilmiyorsun ve sonunda kameraların Betamax’ına, HD’sine (Blu-ray şimdiden 3 kat satıyor) kalmaktan korkuyorsun. Korkma, korkmaya başladığın gibi yüksek sesle “peyniir” de, biz hemen imdadına yetişiriz.

Önce Kamera Tiplerini Öğrenelim

Genellikle “önce bütçeni belirle, sonra alacağın fotoğraf makinesini seç” derler. Ancak doğru bütçeyle de yanlış makine alabilirsiniz.

a) APS: Advanced photo system denen bu tür makineler 1996’da satışa çıktı. 24 mm film kullanan bu makineler hâlâ satılıyor. Normal, panoramik ve yüksek çözünürlüklü olarak üç çeşit fotoğraf çekme imkânı sunması ile avantaj yakalamaya çalışan bu format, aynen Betamax gibi ikinci sınıf, desteklenmeyen bir teknoloji olarak kaldı. Uzak dur.

b) Bas-çek: Bas çek makineler amatör işidir deriz ama filmi takmak, kazayla film konteynerinin düğmesine dokunup yarısında filmi yakmamaya çalışmak gibi profesyonelce ele alınması gereken sorunları var. Kısaca annemizin fotoğraf çektiği basit 35 mm filmli makineler bu sınıfa giriyor.

c) SLR: Single lens reflex denen bu teknoloji, foto muhabirlerinin elinde gördüğümüz kocaman makinelerde kullanılır. “Single lens reflex” vizörde görünen neyse filme de aynen o kare yanacak demektir. Bas çek makinelerde vizör ile objektif ayrı parçalardır, oysa SLR makineler aynalar kullanarak vizöre objektiften gelen görüntüyü yansıtır. Böylece kadraj ve ışık konusunda tam kontrol elinizde olur, diyafram, enstantane ayarlarını manuel yapabilirsiniz (Terimler aklınızı karıştırırsa diye ufak bir sözlük. Artık SLR teknolojisi dijital makinelerde de kullanılıyor. Öte yandan 1000 doların altında bir SLR makine bulmak mümkün değil. Üstelik kocamanlar.

d) Bildiğimiz dijital kamera: SLR, APS gibi bilimsel bir terim olmadı tabii. Işık, film üzerinde kimyasal bir reaksiyona girmez, bunun yerine silisyum hücrelerden oluşan CCD algılayıcı üzerine düşer ve CCD sensörün her pikselinin üzerine düşen ışık, bir elektrik akımı üretir. Yani film kullanmıyoruz. Dijital makineler, filmli makineler gibi şakır şakır çekemez, görüntüyü işleyip hafızaya atmak için kısa bir süre gereklidir. Bu sebeple deklanşöre basmanız ile görüntünün hafızaya alınması arasında geçen bir süre vardır, lütfen peynir demeyi flaş çaktığı an bırakma. Dijital makineler, manuel ayarları başarı ile simule ederek fotoğraf üzerinde daha çekim anında oynamanı sağlarlar. Tabii bas-çek olarak da kullanabilirsin. Ancak profesyonel dijital kameralar dışındaki makinelerin görüntü kalitesi, hâlâ sıradan bir bas-çek filmli makinenin kalitesinden düşüktür.

Ne çekeceksin?

Evde arkadaşlarını çekmek, trekking yaparken vahşi doğa fotoğrafları çekmek, sanatsal kareler yakalamak hep farklı tip makineler gerektiriyor doğal olarak. Muhtemelen bunların hepsinden biraz biraz yapacaksın. Eğer doğaya düşkünsen daha dayanıklı, hatta su geçirmez modellerden almalısın. Uzaklardaki kuşları çekeceğine göre çözünürlük ve zoom yeteneği kocaman olmalı, ancak sırtında taşıyacağından ağır olmamalı.

Eğer genellikle arkadaş ve aile resimleri çekeceksen, cebine sığacak ince makinelerden almalısın. Genellikle yakın plan çekeceğin için 5 megapiksel yetecektir de artacaktır bile. 7 olsun, 8 olsun deyip bütçeni şişirmene gerek yok. Bazı başlangıç seviyesi makinelerde ellerinin titremesini ekarte edecek sistemler var, bunları gözle. Partiler günlük güneşlik olmayacağına göre loş ortamda titreyen bir makine daha fazla sorun yaratacaktır. % 99 ihtimalle sadece basıp çekeceğin için sana daha fazla teknik özellik gerekmeyecektir. Video çekiminin sesli olması ve saniyede 30 kareden düşük kayıt yapmaması da ileride seni mutlu edecektir. Sanat fotoğrafları çekmek, hobine saplantı düzeyinde bağlanmak istiyorsan bir SLR makine almalısın ki bu apayrı bir yazının konusu.

Tezgâhtar ile neler konuşacaksın?

Tezgâhtar arkadaşımız, bin bir fonksiyon sayıp seni büyülemeye çalışacak ama artık bir yolunu bulup sesini bastırman lazım. Makineni internet üzerinden alacaksan bile önce bir dükkânda fiziksel olarak eline almanı, tartmanı öneririz. Emin ol bu çok önemli. Elinde rahat hissettirmeyen bir makine ile canın fotoğraf çekmek istemeyecek. Düğmelerin, parmakların için fazla küçük kalıp kalmadığını bilmelisin. Makineyi açıp menülerin sadece Japonlar için mi yoksa dünyanın kalan insanları için mi tasarlandığını görmelisin. Aynı kıyafetlerin gibi, makinen de üzerinde rahat durmalı.

Tezgâhtara sorman gereken şeyler de var. Eğer cevap veremiyorsa belki de alışverişinizi başka bir yerde yapmalısınız. Tezgâhtarın tek görevi indirimleri haber vermek değildir. Ama verirse de iyi olur.

a) Manuel özellikler nelerdir?

Makinenin ne kadar işi senin için yaptığını, ne kadar işi istersen kendin yapabileceğini bilmelisin. Her ayarı senin için yapan kolay bir makinenin büyük ihtimalle bas-çek aşamasını geçtiğinde istediğin ayarları yapmana izin vermemesi gibi bir handikapı olacaktır.

b) Bu makinede, diğerlerinde olmayan ne var?

Az önce bahsettiğimiz gibi bazı makinelerin titreşim engelleme fonksiyonları var. Daha kim bilir neler çıkacak. Unutmayın, sürekli daha başarılı CCD sensör tipleri çıkıyor ve bu da bize ek bir fonksiyon olarak değil daha kaliteli kareler olarak geri dönüyor. MP3 oynatma, video gösterme, aynı anda radyo olarak kullanma gibi fonksiyonlar çekici gözükse de inan kullanmayacaksın, kullansan bile pilini sömürecek. Hiç bulaşma deriz.

c) Yanında gelen aksesuarlar neler?

Makinenin kutusundan bir kılıf, askı, tripod çıkıyor mu, yanında gelen hafıza kartının kapasitesi nedir? Yanından hangi yazılım çıkıyor? Bunlar önemli ayrıntılar.

d) Teknolojisi ne durumda?

Makinenin 5. jenerasyon bir Super CCD HR algılayıcıya sahip olması gerekmiyor ancak hafıza kartının ve pilin teknolojide geri kalmaması gerek. Gidip de Smart Media destekleyen bir makine alırsan kartını bulamazsın. Eğer mutlaka kendi formatını dayatan bir marka almıyorsan (Sony ve Memory Stick gibi) tüm dünyada en kalıcı hafıza kartı formatı Compact Flash gibi görünüyor. Ayrıca bu makale yazılırken 1 GB’lik CF kart 30 doların altındaydı. Pil konusunda da karar vermelisin. Cebine 2 set şarj edilebilir pil atıp iki kat çekim yapabilirsin, ancak pil kullanan makineler biraz daha büyük olacaktır.

e) Garanti ve iade şartları nedir?

Akıllı tüketiciler olalım arkadaşlar...

Sevgiler & Saygılar ...